Yalova Valiliği
Yalova Valiliği
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü
Yalova Valiliği
Yalova Valiliği

Hayatımızdaki Deprem Gerçeği Ve Kentsel Dönüşüm

27 Haziran 2016
Hayatımızdaki Deprem Gerçeği Ve Kentsel Dönüşüm
Hayatımızdaki Deprem Gerçeği Ve Kentsel Dönüşüm

 Ülkemiz topraklarının %92’si deprem riski taşımakta, nüfusumuzun %95’i bu bölgelerde yaşamakta, büyük sanayi kuruluşlarının %98’i bu bölgelerde bulunmaktadır. Bir doğal olay olan depremleri önlemek mümkün olmadığına göre depremle birlikte yaşamanın şartlarını oluşturmamız gerekmektedir. Bunun öncelikli şartlarından birisi uygun zemin koşullarında güvenli yapılarda oturmaktır. Ülkemizde yapı stoğu ile ilgili yapılan çalışma sonuçları olumlu değildir.

 

Ülkemizdeki kaçak yapılaşma, niteliksiz yapı stoğunun varlığı ve başta deprem olmak üzere değişik nedenlerle bunlardan kurtulma gerekliliği kentsel dönüşüm fikrini öne çıkarmaktadır. “Kentsel Dönüşüm” planlama jargonunda bir süredir ön plana çıkan çeşitli kavramlar arasında dikkat çekici bir yer tutuyor

 

 KENTSEL DÖNÜŞÜM NEDİR? Koruma, sağlıklılaştırma, yenileme, yeniden canlandırma ve soylulaştırma gibi kavramlarla bütünleşebilen, bazen bunlardan bir ya da bir kaçını, bazen tamamını kasteden kentsel dönüşüm kavramı pek çok şekilde ifade edilmekte olup aşağıdaki şekilde de tanımlanabilmektedir. Kentsel dönüşüm, ekonomik, fiziksel, işlevsel ya da çevresel açı(lar)dan bozulmuş bir kentsel alanın, devletin bilinçli müdahalesi sonucu, koşullarının bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirilmesine yönelik olarak uygulanan politika, plan, program ve projelerin tümünü kapsayan bir uygulama sürecidir. Bu uygulama süreci, mevcut kentin yapısına, kentte yaşayan insanların geleceğine, tüm yaşantısına ve o kentin tüm değerlerine etki etmekte bu nedenle çok yönlü ve çok disiplinli bir bütünleşik çalışmayı gerektirmektedir.

 

 Mevcut yasal düzenlemeler, risk azaltma çalışmaları çerçevesinde yapı stoğu niteliksiz olan bölgelerde, Kentsel Dönüşüm projelerinin uygulanabileceğini göstermektedir. Deprem riski karşısında güvensiz yapılarda oturmaya devam edenlere karşı kayıtsız kalmak yerine bu konuda politikalar üretilmelidir. Bunlardan birisi de kentsel dönüşüm projeleridir. Depremsellik açısından riskli görülen  bölgelerde 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında Kentsel Dönüşüm Projelerini hazırlayıp uygulama imkanlarının aranması gerekmektedir. Bu yapılırken, konu bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı, ekonomik, toplumsal, kültürel boyutlar ile kent kimliği ve kent imajı gibi unsurlar göz ardı edilmemelidir.

 

Sonuç olarak son yüzyılda 90’a yakın büyük deprem 82381 can kaybı,  Milyarlarca lira zarar…

 

Bu kayıpları ve zararları minimize etmek için 6306 sayılı kanun ve bu kanunun uygulama yönetmeliği çerçevesinde Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapılarımızı yenilememiz gerekmektedir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü olarak bunun bilincinde olup çalışmalarımıza aralıksız devam etmekteyiz. Yasanın sağladığı imkanlardan yararlanarak, yeni acılar yaşamadan riskli yapılarımızı yenilemeliyiz. Yasa gönüllülük esasına dayalı olduğu için riskli yapılarda hak sahibi olan vatandaşlarımız ile birlikte İlimizdeki riskli yapılarımızı bir an önce dönüştürmemiz gerekmektedir. 

Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır