Türkiye’de kentsel ölçekte doğal aydınlatma tasarımı ve uygulamalarında en sık karşılaşılan problemler, yoğun yerleşme dokuları nedeniyle ‘binaların günışığı performansındaki azalma’ ve ‘engelli dış görüş’ konularıdır. Türkiye’de yerleşim yeri tasarımında engel açısının yüksek olması, binaların günışığı potansiyelini olumsuz yönde etkilemekte, bu durum da yapma aydınlatmaya olan bağımlılığı, aydınlatma enerjisi gereksinimlerini ve dolayısı ile bina enerji maliyetlerini arttırmaktadır. Özellikle gün saatleri içerisinde günışığından maksimum oranda yararlanması beklenen ofis, eğitim binaları ve konut gibi tipolojilerde yerleşme ölçeğinden itibaren günışığı kullanımı dikkate alınmalı; bina yükseklikleri, binalar arası mesafe, yön, yapma ve doğal engellerin boyut, konum ve ışık yansıtma özellikleri gibi parametreler yerleşim planının tasarımında göz önünde bulundurulmalıdır.
Yerleşme dokusu ön tasarım aşamasında gerçekleştirilen gölge analizleri yardımı ile binaların günışığı ve güneş ışınımı potansiyeli açılarından uygun şekilde tasarlanması mümkündür. Şekil 29 İstanbul’da yer alan yüksek katlı bir konut projesine yönelik olarak 21 Mart koşulları için gerçekleştirilen gölge analizi, örnek olarak verilmiştir [Uyan F., Şener F., 2010]. Bu tür analizler, bina aralıkları ve yüksekliklerinin güneşlenme potansiyeli dikkate alınarak belirlenmesi ve bu doğrultuda problemli olan bölgelerin saptanması ile uygun çözümlerin geliştirilmesi açılarından önem taşımaktadır.