Düzenlenen toplantıda sözü ilk olarak Yalova Çevre ve Şehircilik Müdürümüz Osman ULUKAYA aldı. ULUKAYA konuşmasında şu ifadeleri kullandı. “ Ülkemizin toplam yapı stoku 20 milyon civarında olup bunların yarısından fazlası kaça veya mevzuata aykırı yapılardır. Yine bu yapıların 3/4 i riskli yapı grubuna girmektedir. Hedefimiz yerel yönetimlerimizle iş birliği içinde 6,5-7 milyon civarındaki bu riskli yapılarımızı 20 yıl içinde yenilemektir.
Kentsel dönüşümlerimizin temelini TOKİ’ nin özellikle son 10 yılda yaptığı 500.000 konut oluşturmuştur. Buradan alman ilham ve bilgi birikimi ile Sayın Başbakanımızın talimatları ile de milli bir seferberliğe dönüşmüştür. Bu seferberlik aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir dönüşümdür. Zira içinde yaşarken bize mutluluk veren, ferah ve sağlıklı şehirler hem insanımızın yüzünü güldürecek, hem de umut aşılayacaktır. Ayrıca inşaları sırasında ekonomimize can vereceği gibi tamamlandıklarında da gelişmişliğimizin göstergeleri olacaklardır.
Bu amaçla 05 Ekim 2012 tarihinde kentsel dönüşüm seferberliğine fiilen start verilerek 35 İlde toplam 6500 binanın yıkımına eş zamanlı olarak başlanmıştır.
Sayın Bakanımızın ifadeleriyle “Mülkiyet hakkının kutsal olduğunu ancak insan hayatının ve yaşama hakkının da her şeyin üzerinde olduğunu “bilerek hareket etmemiz gereken bu milli seferberliğimizin ana paradigması “Yara sarma değil yara almama “ anlayışıdır.
Yalova 1999 müessif depremini yaşamış ve kendi dinamizmi ile de bu depremin etkilerinden komşu illere göre çok daha çabuk toparlanmış bir şehrimiz. Yaşanan acılan hala hafızasında taze olarak saklayan hemşerilerimiz de alınacak tedbirler konusunda yüksek bir bilinç düzeyine sahip. Böyle bir kamuoyu desteği ve kurumlar arası yapılacak iş birliği ile kentsel dönüşümler konusunda ülkemize rol model olabileceğimizi öngörüyoruz.
Bu amaçla Sayın Valimizin talimatları ile Müdürlüğümüzün koordinatörlüğünde tüm yerel yönetimlerimizin temsilcilerinden oluşan bir koordinasyon kurulu oluşturduk. Elimizdeki tüm verilerimizi de ortak bir bilgi havuzunda toplamaya başladık.
Kentsel dönüşüm sürecinin ana aktörleri yerel yönetimlerimizdir. Özellikle 6306 sayılı kanun ve buna bağlı olarak çıkan iki yönetmeliğimiz Belediyelerimize ve Özel İdarelerimize yapacakları dönüşüm projelerinin planlamasından, müşavirlik hizmetlerine, kira yardımlarından, finansman desteğine kadar pek çok cazip fırsatlar içermektedir. Hatta 4734 sayılı ‘’Kamu ihale kanunu” ile 3194 sayılı ‘’İmar kanunun” pek çok sınırlayıcı hükümlerinden bile muaf tutmaktadır. Hal böyle iken ‘’Erken kalkan yol alır” düsturunca yerel yönetimlerimize düşen görev; bir an Önce kentsel dönüşüme konu olabilecek alanlarda yaşayan vatandaşlarımızla diyaloga geçmek ve projeler üretmektir. Bu projelerimizin yerel ve kültürel motifler içermesi ve kimliği ve estetiği olan projeler olmasına çok büyük önem veriyoruz.
İki gün boyunca sürecek toplantılarımızın amacı da önem verdiğimiz bu tür noktaların altını çizmek ve ortaya çıkması muhtemel sorunları daha işin başında sektör temsilcileri ile masaya yatırmaktır. İzmir, Van, İstanbul ve İzmit’ten sonra 5.si şehrimizde düzenlenen kentsel dönüşümde sektörler buluşuyor toplantılarımızın ülkemize ve Yalova’mıza hayırlı olmasını temenni eder katkılarından dolayı YTSO’na, Kent Konseyine ve tüm konuşmacılara katılımlarından dolayı da en başta Sayın Valimiz ve Bakanımız olmak üzere hepinize teşekkür eder saygılarımı sunarım.”
Yalova Valisi Esengül Civelek ise yaptığı konuşmada yürürlüğe giren Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunu’nun cumhuriyet tarihinin en önemli düzenlemesi olduğunu dile getirdi. Vali Civelek, “Ülkemizin geleceğini şekillendirecek en önemli projelerden biri olan kentsel dönüşüm hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak üzere bizleri bir araya getiren ve bu toplantıyı düzenleyen kurumlara teşekkür ediyorum. Hepimiz, yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahibiz. Yürürlüğe giren Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun canınızı, malınızı koruyan, can ve mal kaybını önleyen, sağlıklı ve düzenli konutlar oluşturmaya yönelik çok önemli bir düzenlemedir. Cumhuriyet tarihimizin en önemli düzenlemelerinden biridir. Söz konusu kanun riskli binalardan bir an önce kurtulmamızı öngörüyor” diyen Vali Civelek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“1999 yılında yaşadığımız Doğu Marmara Depremi ile geçen yıl yaşadığımız Van Depremi sonrası bizler ülke genelinde çok önemli dersler çıkarttık. Yaşadığımız afetlerden can kayıplarının güvensiz, imar planına aykırı, kaçak ve ruhsatsız yapılardan kaynaklı olduğunu öğrendik. Dolayısıyla ekonomik ömrünü tamamlamış eski yapılardan, riskli yapılardan biran önce kurtulmamız gerekiyor. Söz konusu kanun bu riskli binalardan bir an önce kurtulmamızı öngörüyor.Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcımız Muhammet Balta yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı “75 milyon insan bizim kardeşimiz ve bu insanlara hizmet etmek bizim görevimiz. İnsanlarımızın devlet olarak can ve mal güvenliğini koruyup kollamak bizim görevimiz. İnsanlarımızın sağlıklı mekanlarda, sağlıklı çevrelerde yaşamasını sağlamak devlet olarak bizim görevimiz. Bir zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var. O zihniyet değişikliğini hep beraber yaşamamız lazım. Duyarlı bir toplum olduktan sonra bu iş başarıya ulaşacaktır.
2023 vizyonuna hazırlanan ülkemizde artık depremler olduğu zaman ağlayan insanlar olmamalı. 2023 vizyonunda Türkiye’miz 500 milyar ihracat hedefliyorsa kişi başı milli gelirin 25 bin dolar olduğunu hedef gösteriyorsak, Türkiye dünyada en zengin 10 ülke arasına girecekse eğer bu sorunları çözmüş olması lazım.
Ecdadımızın bize bıraktığı bir miras var. Bu mirasta kişilik ve kimlik var. Bundan sonra özellikle üniversitelerimiz bilim adamlarımız, mühendislerimiz, mimarlarımız yapılara kişilik ve kimlik kazandırması lazım. Bu manada bakanlığımızın öncülüğünde, ayın 15’inde Trabzon’da Türk Dünyası Mühendis ve Mimarlar Birliği’nin düzenlemiş olduğu ‘Mimar Sinan Proje Olimpiyatları’ yapılacak. Kişilikli ve kimlikli şehirler oluşturmak için önemli bir çalışma. Yapan değil artık yıkan kazanıyor. Eskiden yapanlara göz yumanlar kazanıyordu artık yıkanlar kazanıyor. Daha önce makyaj yapan belediyeler kazanırdı. Altyapısını hazırlayan belediyeler kaybediyordu. Artık insanlarımızın toplumuzun bilinçli olması lazım.” dedi.