Sürdürülebilir binaların önemli özelliklerinden birisi insan memnuniyetinin ve üretkenliğinin artırılmasıdır. Genel anlamda konfor kişiden kişiye göre değişen, görece kavram olduğundan konforlu ortam, topluluğun büyük bir çoğunluğu için fizyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel rahatsızlıkları en aza indiren ortam kaliteli bir iç çevre olarak tanımlanabilir. Konfor, fizyolojik açıdan insanın çevresine minimum düzeyde enerji harcanarak uyum sağlayabildiği ve psikolojik açıdan çevresinden hoşnut olduğu koşullar olarak da tanımlanır. ISO 7730 Standardında konfor şartları, sağlanan koşulları içerideki insanların en az % 80’i ve ASHRAE Standart 55’te ise % 90’ı tarafından kabul edilen ortam şartları olarak belirlenmektedir. Binalarda iyi bir iç ortam kalitesi için aşağıdaki hususlar gerekmektedir.
• Dış hava kalitesinin ve taze hava miktarının artırılması,
• İnşaat malzemelerinde sağlığa zararlı olmayan madde ve boyaların kullanılması,
• İçerideki kimyasal ve kirletici kaynaklarının kontrolü,
• Kombi, şofben gibi cihazların iç mekanlarda kullanılmaması,
• Mantar oluşumu gibi problemleri önlemek için nem kontrolü yapılması,
• Termal konfor (sıcaklık, nem vb.) sağlanması,
• Gün ışığı alınması ve iyi bir manzaraya sahip olunması,
• Gürültünün önlenmiş olması.
Bina içinde konfor koşullarının sağlandığı durumlarda insanın fiziksel ve entelektüel performansı artar. Bilindiği üzere doğru iç hava kalitesine sahip olmayan binalarda belirli bir iç ortamdayken ortaya çıkan ve o ortam terk edildikten sonra kaybolan ve binada yaşayan kişilerin çoğunluğunu etkileyen ve “Hasta Bina Sendromu (HSB)” olarak adlandırılan etkiler görülmektedir. HSB çok sayıda faktörden etkilenmektedir. Kişisel (yaş, cinsiyet, kişide var olan hastalıklar, meslek, sigara kullanımı, çocuklukta çevresel maruziyet), mikrobiyolojik (biyoaerosollar), kimyasal (CO2 konsantrasyonu, uçucu organic bileşikler), fiziksel (havalandırma sistemleri ve havalandırma oranı, evle ilgili faktörler, iç ortam sıcaklığı ve bağıl nem duvardan duvara halı) ve psikolojik faktörlerin kombinasyonu HBS semptomlarının prevelansını arttırmaktadır. Hem psikolojik hem de sağlıksal açıdan bir mekanda yaşayanların nasıl standartlara sahip olmasının ortaya konması tasarımcılar ve kullanıcılar açısından önem taşımaktadır.