Bilindiği gibi ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada konumundadır ve bu sebeple deniz ve kıyı yönetimi konuları büyük bir önem arz etmektedir. Bu hususta vatandaşlarımızın merak ettiği ve sıkça dillendirdiği bir takım sorular aşağıda sunulmuştur:
Sıkça Sorulan Sorular:
1. Gemilerden kaynaklanan bir kirlilik görüldüğünde nerelere ihbar yapılmalıdır?
Gemilerden kaynaklanan bir kirlilik görüldüğünde:
- Bulunulan yerin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne,
- Alo 158 Sahil Güvenlik hattına,
- Bağlı bulunulan yerin Liman Başkanlığına,
- Alo 181 Çevre ve Şehircilik Hattı’na
ihbarda bulunulmalıdır.
2. Gemilerin atık bildirimleri nasıl yapılmalıdır?
Gemi Atık Takip Sistemi (GATS) üzerinden yapılması gereken atık bildirimleri; geminin donatanı, işleticisi veya yetkilendirilmiş acentesi tarafından; gemilerin limana varışlarından en az 24 saat önce, 24 saatten az sürecek olan yakın seferlerde gemiler kalkış limanından ayrılır ayrılmaz ilgili atık alım yükümlüsüne ve Liman Başkanlığına yapılır.
3. Gemiler, atık kabul tesislerine verecekleri atıklar için bedel ödeyecek midir?
Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nin 26. maddesi uyarınca: atık kabul tesislerinin ve atık alma gemilerinin verecekleri hizmetler, gemilerden alınacak bir ücret karşılığında yapılmak zorundadır.
Bu ücretler, 05/06/2009 tarihli ve 27249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği Çerçevesinde Uygulanacak Ücretler ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2009/3)” kapsamında belirlenen tarife doğrultusunda ödenmelidir.
4. Kıyı tesisi risk değerlendirmesi ve acil müdahale planını kıyı tesisi kendisi hazırlayabilir mi?
Kıyı tesisi risk değerlendirmesi ve acil müdahale planı Bakanlığımızca yetkilendirilen kurum/kuruluşlar tarafından hazırlanır. Yetkilendirilen kurum/kuruluşlar Çevresel Etki Değerlendirmesi Genel Müdürlüğü, ÇED Yeterlilik Dairesi Başkanlığından öğrenilebilir. Kıyı tesisi bu kapsamda yetki almış bir tesis değil ise kendi risk değerlendirmesi ve acil müdahale planını hazırlayamaz.
5. Gemi kazası sonucu oluşan petrol kirliliğine kimyasal madde ile (dispersant) müdahale edilmesi yasal mıdır?
İlgili mevzuat gereği kaza sonucu oluşan kirliliğe müdahalede su ortamına dağılmış petrolün dibe çöktürülmesinde veya kimyasal dispersant kullanılarak seyreltilmesinde Bakanlığın uygun görüşünün alınması zorunludur. Bakanlıktan izin alınmadan dispersantların kullanılması YASAKTIR. Kullananlara Çevre Kanununca işlem yapılır.
6. Kıyı tesislerinin; 5312 sayılı Kanun kapsamında deniz ve deniz çevresine verdikleri zararların tazminine yönelik bir sigorta sistemi var mıdır?
Kıyı tesislerinin 5312 sayılı Kanun çerçevesinde yer alan zararlara karşı zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırma yükümlülüğü vardır. Sigorta yaptırma zorunluluğuna uymayan kıyı tesislerinin faaliyetlerine de izin verilmez. Bu kapsamda zararları karşılamak üzere Bakanlığımız girişimiyle Kıyı Tesisleri Deniz Kirliliği Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ve Çevre Kirliliği Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları Hazine Müsteşarlığınca hazırlanmıştır. Söz konusu sigortaları yapan şirketlerin bilgilerine Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği web sayfasından veya birlik merkezinden ulaşılabilir. Gemi kaynaklı kirlenmelerde ise geminin P&I Klüp Sigortası devreye girmektedir.
7. Çevre Kirliliği Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı nedir?
Çevre kirliliği mali sorumluluk sigortası ile toprağın, yeraltı sularının, iç sular ve denizler ile havanın, sözleşmenin kapsamına bağlı olarak birinde, birkaçında veya hepsinde ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan kirlenme ya da kirlenme tehlikesi nedeniyle Çevre Mevzuatı çerçevesinde sigorta ettirene yöneltilen ve sigorta ettirenin hukuken ödemek zorunda kalacağı tazminat taleplerini bu genel şartlar çerçevesinde güvence altına aldığı için tesis tarafından yaptırılması bilhassa önerilen bir sigorta türüdür. Bu genel çerçevenin yanı sıra 5312 Sayılı Kanunla kıyı tesislerine mali sorumluluk olarak atfedilen ancak kıyı tesisleri Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanuna göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. Deniz kirliliği zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarınca verilemeyen teminatları tamamlayıcı özelliği bulunmaktadır.
8. Koy ve körfezlerimizde faaliyet gösteren balık çiftliklerinin izlemeleri nasıl yapılmaktadır?
24.01.2007 tarih ve 26413 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren "Denizlerde Balık Çiftliklerinin Kurulamayacağı Hassas Alan Niteliğindeki Kapalı Koy ve Körfez Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Tebliğ" kapsamında su kolonunda her yılın mayıs ve ağustos aylarında Trix indeksi analizlerinin yapılarak Eylül ayı sonuna kadar Bakanlığımıza sunulması gerekmektedir. Diğer taraftan, 3 yılda bir “Denizlerde Kurulan Balık Yetiştiriciliği Tesislerinin İzlenmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında yer alan dip analizlerinin Bakanlığımızca yetki verilen laboratuvarlarda yapılarak, bilimsel kurum kuruluşların ilgili birimlerine rapor hazırlatılması ve aralık ayı sonuna kadar Bakanlığımıza sunulması gerekmektedir.
9. Yüzme suyu kalitesi sonuçlarını nasıl öğrenebiliriz?
İlgili İl Sağlık Müdürlüğünün web sayfasında bu sonuçlara ulaşılabilir, ayrıca yüzme suyu alanı yüzmek için uygun değil ise uyarı levhaları ile alan o yüzme sezonunda kapatılmaktadır.
10. Mavi bayrak almış plajlarla ilgili bilgilere nasıl ulaşabilirim?
http://www.mavibayrak.org.tr/ adresinden ulaşılabilir.
11. Yüzme suyu analizlerini hangi kurum yapmaktadır.
İl Sağlık Müdürlükleri tarafından analizler yapılmaktadır.
12. Marmara Denizi’ndeki kirlilik durumu nedir konu ile ilgili yürütülmekte olan çalışmalar nedir?
Marmara Denizi kirlilik durumu ve yapılmakta olan çalışmalar aşağıda sıralanmaktadır:
- 47 noktada kirlilik izlemesi yapılmaktadır.
- Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği çerçevesinde yapılan izleme çalışmaları sonucunda 174 yüzme alanının 168’si yönetmeliğe uygun olarak değerlendirilmiştir. Uygun çıkmayan alanlara yönelik denetim ve soruşturma çalışmaları devam etmektedir.
13. Marmara Bölgesinde mevcut durumu ve kirliliğin azaltılması ve önlenmesi ile ilgili yürütülen çalışmalar nelerdir?
Deniz kirliliğinin en önemli kaynağı denize doğrudan ya da dolaylı olarak ulaşan karasal kirliliklerdir. Bunun yanında deniz ulaşımından kaynaklanan kirliliğin önlenmesi için de çalışmalar yapılmaktadır. Bu kapsamda Marmara Bölgesinde hizmet veren atıksu arıtma tesisleri ve gemi kaynaklı atıkların alımı ile ilgili hizmet veren tesislere ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir;
- Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas Ve Az Hassas Su Alanları Tebliği uyarınca Bandırma körfezi, Gemlik Körfezi ile İstanbul Boğazı doğu girişi arası, İstanbul Boğazı Batı girişi-Büyük çekmece arası ve Haliç körfezi ötrofikasyon açısından hassas alan olarak ilan edilmiştir. Bu alanlara yapılacak deşarjlarda belirlenen oranda azot ve fosfor giderimi yapılması gerekmektedir.
- Marmara Bölgesi’nde atıksu arıtma tesisleri ile ilgili olarak; Bursa İli Mudanya İlçesi, Çanakkale merkez, Kocaeli İli Gebze İlçesi, Yalova Merkez ve İstanbul ilinin Arnavutköy, Avcılar, Bakırköy, Tuzla, Sancaktepe ilçelerinde ileri arıtma tesisleri faaliyettedir. İstanbul İli Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanuna göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Silivri ilçesi, Kocaeli merkez ve Tekirdağ İli Marmara Ereğlisi ilçesinde biyolojik arıtma tesisleri faaliyettedir. Balıkesir merkezde atıksu arıtma tesisi projelendirme aşamasındadır.
-Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği çerçevesinde Marmara Bölgesinde 174 noktada analiz yapılmakta olup bunların 168’si yönetmeliğe uygun olarak değerlendirilmiştir. Uygun çıkmayan alanlara yönelik denetim ve soruşturma çalışmaları devam etmektedir.
- Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği kapsamında Marmara Bölgesi’nde toplam 138 kıyı tesiste atık alım hizmeti verilmektedir
- Gemi ve kıyı tesislerinin neden olabileceği kazalara müdahale amacıyla 5312 sayılı Kanun kapsamında; 1 tanesi Marmara Bölgesinde olmak üzere; 6 Bölgesel Acil Müdahale Planı hazırlanmıştır.