Binalarda enerji verimliliğinde belirleyici olan en önemli girdi binanın içinde yer aldığı fiziksel ortamdır. Binaların tasarımı içinde yer aldığı iklim bölgesi, engebe ve güneşle kurduğu ilişki, kullanılan yapı malzemesi, kültürel ve geleneksel yaşam anlayışına dayalı plan kurguları ile şekillenir. Özellikle toplu ve sanayileşmiş üretimin dışında kalan kırsal ve geleneksel konutlar enerji verimliliği konusunda bölgesel veriler oluşturmak için bir örnekleme alanı, doğal bir kaynak oluştururlar. Türkiye’deki geleneksel konutlar da, bölgesel farklılıklar göstermekle birlikte iklim, engebeler, ekonomi, yapı malzemesi ve yaşam alışkanlıklarının (kültür) etkileri altında şekillenmiştir.
Türkiye iklimi ılıman kuşak ile subtropikal kuşak arasında yer almaktadır. Bu nedenle, her değişik iklim bölgesindeki geleneksel Türk evi, kuruluş biçimi, plan kurgusu, malzeme kullanımı ve bir arada oluşturdukları doku açısından farklılıklar gösterir. Yapılarda, iklim özelliklerine bağlı olarak belirli bir doğrultuda yönlenme ya da toplanma, yoğunlaşma gibi eğilimler görülür. Yapı içinde yer alan odaların düzeni çevredeki iklim koşullarıyla uyumlu bir biçimdedir. Odalar iklim durumuna göre korunaklı bir iç mekana açılabildiği gibi, bir dış mekana (avluya) da açılabilmektedir.
Türk evinin oluşumunda ana ilkelerden biri insanların yaşam alanlarını iç mekan mahremiyeti sağlayacak şekilde dış mekandan ayrılmasıdır. Engebeler bu anlamda bir yandan konutun yönlenmesi ve zeminle ilişki kurma biçiminde etkili olurken öte yandan dış mekan ve iç mekan sürekliliğinin oluşmasında da belirleyici olmaktadır. Türkiye coğrafyasında engebe özellikleri; malzeme kullanımı, biçim, plan kurgusu açısından farklılıklar barındıran geleneksel konutların şekillenmesinde, doğrudan belirleyicidir. Özellikle sıcak iklim bölgelerinde yerden yükseltilerek doğal havalandırma sağlanan tipolojilerin yanısıra engebe içine yerleştirilerek doğal yalıtım sağlanan konut tiplerine rastlanmaktadır. Benzer biçimde soğuk iklim bölgelerinde topoğrafya yalıtım sağlayacak bir cidar olarak kullanılmaktadır.
Anadolu’daki geleneksel konut yerleşmeleri, planlama ilkeleri ve mekansal örgütlenmeler açısından benzerlikler gösterir. Bölgesel özellikler yerleşmelerin dağınık ya da toplu dokuda oluşmasında etken olup, yerleşmelerde yalın ve doğal biçimler etkilidir. Bahçe, avlu ve avluyu çevreleyen mekânlardan oluşan iç çevrede ise her şey kullanıcının yaşama biçimi ve günlük eylemlerine göre tasarlanmıştır.
Genel özellikler pratiklik, işlevsellik, çevre koşullarına uyum, işlevsel mekan çözümüne iç mekânla başlayıp dışa doğru geliştirilmesi ve iç-dış mekanların bütünleştirilmesi, malzeme ve gereçlerin en yakın çevreden seçilmesi, çözüm / strüktür ve görünüşte yalınlık ile işlevsel çözümlerin planlamadaki önceliği olarak özetlenebilir.
Bir çeşme ya da bir dinsel merkezin bulunduğu meydanı çevreleyen sokaklar topoğrafik özelliklere uyar ve genellikle insanla beraber yüklü bir hayvanın geçebileceği ölçektedir. Bazı yerleşmelerde sokak üzerine taşan saçaklar kapalı, ısı denetimi sağlayan ve değişken perspektifli mekân etkileri oluştururlar. Bu organik sokakları bölgesel özelliklere göre bazen ahşap payandalı ya da taş konsollu çıkmaları ile yapı kütleleri, bazen de yüksek bahçe ya da avlu duvarları sınırlar. Zemin kat genelde sokak cephesinde kapalı tutulmuştur. Üst katlar çıkmalarla sokağa açılır. Evler yaşamın yoğun olarak geçtiği bahçe ya da avluya yönelirler. Evlerin plan şemaları ve kullanılan malzemeler Anadolu’nun değişik bölgelerinde değişik koşul ve bileşenlerde ortaya çıkmaktadır.