Bir Kentin (Yavaş Şehir) Cıtta Slow Kent Olmasının Yerel Kültür Üzerindeki Etkileri
17 Ağustos 2017
Yavaş Şehir (Citta Slow) kentleri “TEK TİP” kentlere karşı ortaya çıkmış bir şehircilik akımdır. Citta Slow’un aslında temel oluşum mantığı artık hızlarıyla yaşayanların başını döndüren kentleri daha sakin, daha yaşanılası kentler haline getirmek ve bu kentlerin kendi öz dinamikleri ve kültürleriyle birlikte büyümelerini sağlamaktır. Bu konuda karşımıza “yerel kültür” kavramı çıkmaktadır. Citta Slow kentleri, bu kentlere özgü olan yerel kültürün korunmasını ve bilinirliği arttırmayı amaçlar.
Yavaş Şehir (Citta Slow) tam olarak nedir ve yerel kültürün korunmasında ve geliştirilmesinde nasıl bir etkiye sahiptir?
Yerel Kültür
Yavaş Şehir (Citta Slow) kentlerinin mantığını daha iyi bir şekilde kavrayabilmek için öncelikle yerel kültür kavramının ne olduğunun bilinmesi ve kavranması gerekmektedir. Buna göre kelime kelime incelendiğinde lokal ya da yerel “ belirli bir yere özgü, bir yere bağlı, yayılmamış olan” anlamına gelirken kültür ise “toplumların kendilerine özgü olan ve gelecek nesillere aktardıkları maddi veya manevi her şey” anlamlarına gelmekte kısacası yerel kültür de belirli bir yere özgü ve nesilden nesile aktarılan her şey olarak tanımlayabiliriz. Bir yerin mutfak kültürü, müzik kültürü, halk oyunları kültürü, konuşma tarzları, yaşayış biçimleri... vs bir toplumun yerel kültürünü ouşturmaktadırlar.
Yavaş Şehir (Cıtta Slow)
Yavaş Şehir (Citta Slow) akımının tarihine baktığımızda 1980’li yıllardaki Slow Food hareketinden temel aldığı görülmektedir. Slow Food hareketi ise “Slow Food Carlo Petrini önderliğinde 1986 yılında harekete geçen bir avuç İtalyan'ın başlattığı, 1989 itibarı ile Avrupa'da yapılanmaya başlayan ve bugün de 120'yi aşkın ülkede 100 binin üzerinde üyesiyle uluslararası nitelik kazanmış bir hareket. En kaba ifadesiyle "fast food"un temsil ettiği değerleri, gene gıda üzerinden sorgulayan ve siyasetini gıdanın geleceği üzerinden ifade eden bir hareket” olarak tanımlanmaktadır. Citta Slow hareketi fikrini ise 1999 yılında Greve In Chanti’nin eski belediye başkanı Paulo Santonini, kentlerin yaşam kalitesini yükseltmek, kaybolmaya yüz tutan yerel kültürleri tekrar bilinirliğini arttırmak amacıyla oluşturulmuştur. Aslında genel olarak Yavaş Şehir’in (Citta Slow’un) mantığı Slow Food (Yavaş Yemek) hareketini kent kültürüne uyarlamaktır. Bir kentin Citta Slow kent olabilmesi için belli başlı bazı kriterleri yerine getirmesi gerekir.
Bu kriterler ise:
· Çevre Politikaları
· Altyapı Politikaları
· Kentsel Yaşam Kaliteleri Politikaları
· Tarımsal, Turistik, Esnaf ve Sanatkârlara Yönelik Politikalar
· Misafirperverlik, Farkındalık ve Eğitim İçin Planlar
· Sosyal Uyum
· Ortaklıklar
başlıkları altında yer almaktadır. Bu kriterlere Ulaşmak İçin TIKLAYINIZ