İlimizi büyük ölçüde etkileyen müessif 17.08.1999 tarihli Doğu Marmara Depremi sonrasında yapılan analizlerde, yapılarda meydana gelen büyük boyuttaki hasar nedenleri arasında kentin doğru planlanmaması, inşa edilen yapıların fen ve sanat kurallarına uygun olmaksızın yapılması ve zeminin fiziki özelliklerinin tespit edilmemesi faktörlerinin ön planda olduğu görülmüştür.
Yaşanan depremin hemen sonrasında, zemine ait jeolojik, jeoteknik etütler, zemin etütleri, yapı, imar, denetim ve planlama ile ilgili mevzuatlarda önemli düzenlemeler yapılmıştır. İlimizde alüvyon zemin niteliğinde bulunan alanlarda zemin büyütmesi ile meydana gelebilecek yer hareketlerinden bu bölgelerde yapılacak yapıların daha fazla etkilenmesinin muhtemel olması nedeniyle Bakanlığımızca bu bölgelerde planlarla kat artışlarının yapılması engellenmiştir, yerel idareler bilgilendirilmiştir.
Yapılan yasal düzenlemelerle, gerek zeminlerin gerekse üzerinde yapılacak yapıların güvenliklerini dikkate alan ve denetimlerinde otokontrolü esas alan bir sistem kurulmuştur.
Yine bu konuda 16.05.2012 tarihli ve 6306 Sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” 31.05.2012 tarih ve 28309 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup başta deprem olmak üzere afet riski içeren tüm zemin yapı ve yapı elemanları ve şehir planlaması kriterleri yeniden oluşturularak Cumhuriyet tarihimizin en önemli imar ve şehirleşme hamlesi başlatılmıştır.
Ülke genelinde 20 yılda yaklaşık 7 milyon birim konutumuzun yenileneceği öngörülmekte olup bugün itibari ile 6306 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında 767.349’e yakın Riskli Yapı Tespiti Sonrası Yıkılan bağansız birimin yıkımı tamamlanmış, İlimizde 877 adet binanın bağımsız bölümün dönüşümü gerçekleştirilmiştir ve yıkılan binaların yerine dönüşüm ve yenileme çalışmaları tamamlanmıştır. Yalova Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü olarak 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun Kapsamında yaptığımız çalışmaların önemi ve devamlılığının gerekliliği konusunda insanları aydınlatmamız gerektiğinin bilinciyle. Çalışmalarımız hız kesmeden devam etmektedir.
Afetlere karşı gerekli tedbirlerin alındığı, depreme karşı elastik, güvenli, yaşanabilir bir Yalova’nın inşasını yerel yönetimlerin ve halkımızın katkıları ve duyarlılıkları ile başaracağımıza inanıyoruz. Türkiye'nin bir daha böyle felaketlerle karşılaşmamasını temenni ederiz. Doğu Marmara Depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyoruz.