İlimizi büyük ölçüde etkileyen müessif 17.08.1999 tarihli Doğu Marmara Depremi sonrasında yapılan analizlerde, kentin doğru planlanmaması, inşa edilen yapıların fen ve sanat kurallarına uygun olmaksızın yapılması ve zeminin fiziki özelliklerinin tespit edilmemesi faktörlerinin ön planda olduğu görülmüştür.
Yaşanan depremin hemen sonrasında, zemine ait jeolojik etütler, yapı, imar, denetim ve planlama ile ilgili mevzuatlarda önemli düzenlemeler yapılmıştır.
Yapılan yasal düzenlemelerde, gerek zeminlerin gerekse üzerinde yapılacak yapıların güvenliklerini dikkate alan ve denetimlerinde otokontrolü esas alan bir sistem kurulmuştur.
Yine bu konuda 31.05.2012 tarihli ve 6306 Sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”; başta deprem olmak üzere afet riski içeren tüm zemin yapı ve yapı elemanları ve şehir planlaması kraterleri oluşturularak Cumhuriyet tarihimizin en önemli imar ve şehirleşme hamlesi başlatılmıştır.
5 Ekim 2012 tarihinde fiilen başlatılan Riskli Yapı ve Kentsel dönüşüm ile depremin 15. yıl dönümünde aralarında şehrimizin de bulunduğu 60 İlde 664 riskli kamu binası ve 160.000 konutun yıkımı ile bu konuda büyük hamle yapılmış olacaktır.
Ülke genelinde 20 yılda yaklaşık 7 milyon birim konutumuzun yenileneceği 2014 yılı hedefimiz 260.000 konut olup bugün itibari ile bunun 175.000’ i gerçekleşmiştir.
Afetlere karşı gerekli tedbirlerin alındığı, güvenli, yaşanabilir bir Yalova’nın inşasını yerel yönetimlerin ve halkımızın katkıları ve duyarlılıkları ile başaracağımıza inanıyoruz. Türkiye'nin bir daha böyle felaketlerle karşılaşmamasını temenni ederiz. Doğu Marmara Depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyoruz.